Şizofreni hastalığı genelde birçok insanın hayatlarının belli bir döneminde duymuş olduğu bir hastalıktır. Bu hastalık kişilerin hayatlarını büyük ölçüde etkileyebilmektedir. Ancak düzenli tedavilerle kontrol altına alabiliriz. Bunun ile beraber tam olarak yüzde yüz ölçüde hastalık geçmese de büyük ölçüde azalır ve şizofreni hastası kişi hayatına sağlıklı bir şekilde devam eder.
Şizofreni Hastalığı Nedir?
Bu hastalık kişilerin gerçek olan ile hayal olan arasındaki farkı ayırt edememesi ile oluşur. Şizofreni hastalığı; sağlıklı düşünememe, duyguları kontrol edememe ve normal davranış sergileyememeye neden olan bir beyin hastalığıdır.
Şizofreni hastalığında erken teşhis oldukça büyük önem taşımaktadır. Bu hastalık çoğunlukla halüsinasyonlar, korku ve paranoyalardan oluşmaktadır. Her ne kadar dizi ve filmlerde şizofreni hastaları saldırgan şekilde gösterilse de gerçek hayatta öyle değiller. Şizofreni rahatsızlığı yaşayan kişilerde şiddet eğilimine pek rastlamayız. Bu hastalar erken teşhis ile beraber gerekli tedaviler ile desteklendikleri takdirde normal seyrinde özel hayat ve sosyal hayatlarına tek başlarına ya da aileleri ile beraber devam edebilirler.
Şizofreni hastalığı genel olarak alevlenme ve yatışma sürecini tekrar etmektedir. Bu nedenle alevlenme sürecinde iş hayatları oldukça olumsuz etkilenmektedir. Alevlenme döneminde gerçeğin ve gerçek dışılığın birbirine karışması durumunu yaşarlar. Yaşanan bu duruma psikoz ismi verilmektedir. Ayrıca Şizofreni hastalığı en şiddetli psikotik hastalıklardan biridir.
Tedavi ilaçlarının aksatılması, stres ve madde ya da alkol kullanımı şizofreni hastalığının şiddetini arttıran durumlar olarak sayabiliriz.
Şizofreni Hastalığı Belirtileri Nelerdir?
Şizofreni belirtileri arasında ilk olarak gerçek dışı olaylara inanma, hayaller ve sanrıların gerçek sanılması durumlarını söyleyebiliriz. Bu hastalıkta yaygın olarak görülen gerçek dışı olaylara halüsinasyon denmektedir. Bu halüsinasyonları, kişi adeta gerçek gibi hisseder ve yaşar. Halüsinasyonlar herhangi bir duyu aracılığı ile olabilir ancak genel olarak işitme şeklinde gerçekleştiğini biliyoruz.
Düzensiz konuşma ve düzensiz düşünme biçimi bu hastalarda görülmektedir. Hastalar konuşurken kendini zor ifade eder ve sorulan sorulara alakasız cevaplar verirler. Ayrıca konuşurken anlamsız cümleler kurmaları da olağandır.
Şizofreni hastalarında düzensiz davranışlar oluşmaktadır. Örneğin; çocuksu hareketler, hedefe odaklanamama, abartılı ve gereksiz hareketler, talimatlara direnme durumu ve tuhaf oturma şekli düzensiz davranışlar arasında sayabiliriz.
Bunlar dışında; kişisel hijyen ihmali, önemli durumlara karşı duygusuz kalma, çalışma verimliliğinin azalması, yüz ifadelerinin azalması, göz teması kurmama, yakınlara ve aileye karşı şüphe hissetme, ani sebepsiz duygusallık ve depresyon, günlük aktivitelere – hobilere karşı ilgisizlik, keyif almama ve sosyal ortamlardan soyutlanma da şizofreni hastalığının başlangıç belirtileri olabilmektedir.
Şizofreni Hastalığı Nedenleri Nelerdir?
Şizofreni hastalığına tam olarak neyin sebep olduğu belirlenememiştir. Ancak tek bir sebebe bağlı olmayabilir. Beyin yapısının kimyasal kısmında meydana gelen bozukluklara genetik ve çevresel faktörler neden olmaktadır diyebiliriz. Yani zaten genetiğinde bulunan ama uykuda olan bir hastalık; yaşamın belli bir döneminde kendiliğinden uyanabilir ya da çevresel bir faktör bu hastalığı uyandırabilir. Bu nedenle ailesinde psikotik rahatsızlığı bulunan kişilerin bu hastalığa yakalanma ihtimali daha yüksektir.
Yapılan nörolojik araştırmalar sonucunda bu hastalığı bulunan kişinin sağlıklı birey ile beyin ve merkezi sinir sistemi yapısının farklı olduğu gözlemlenmiştir.
Şizofreni Tedavisi Nasıl Yapılmaktadır?
Şizofreni, akut değil kronik bir hastalıktır. Bu nedenle verilen ilaçlar ile semptomlar büyük ölçüde ortadan kaldırılabilir. Böylece kişi normal hayatına devam eder. Ancak bu tedavinin ömür boyu sürmesi gerekmektedir. Tedavi sürdüğü sürece kişi sağlık durumu koruyacaktır diyebiliriz. İlaç tedavisi sayesinde bu hastalığın kişide yarattığı semptomların minimum seviyeye inmesi ve kişinin sağlıklı bireylere yakın sosyal, psikolojik ve fiziki anlamda normal bir hayat sürmesi hedeflenmektedir. Bir diğer hedef ise ilaçların dozlarını minimum düzeyde tutarak ilaçlara bağışıklık kazanılmasının engellenmesi ve ömür boyu tedaviye cevap verilmesinin sağlanmasıdır.
Psikiyatristler tarafından hasta düzenli olarak kontrol ve takip edilmelidir. Bununla beraber gereken durumlarda ilacın kullanım sıklığı, türü ve dozunu değiştirebiliriz. Bu tür ilaçların etkilerinin görülmesi bir ay kadar sürebilmektedir. İlaçlar ciddi yan etkilere sebep olur. Bu nedenle hastalar ilaçları kullanmak istemeyebilirler. Bu durumda hasta ile işbirliği yapmak oldukça önemlidir. Ancak işbirliği sağlanamayan ve ilacı kullanmamak için direnç gösteren hastalarda ilaç, enjeksiyon yolu ile de verilebilmektedir.
İlaç tedavisi tek başına yeterli olmamaktadır. Bunun yanı sıra hasta için bireysel psikolojik terapiler, aile terapileri, sosyal beceri terapileri ve mesleki terapiler gibi ek tedavilere de başvurulmalıdır. Doğru tedavi ve sürekli takip ile hastalar uyumlu ve üretken bir hayat sürebilirler. Bu nedenle erken teşhis oldukça önemli bir durumdur. Böylece erken teşhis edilen hastalık daha kısa sürede ve kolayca kontrol altına alınmakta ve şizofren kişinin hayatı bu durumdan daha az etkilenmektedir.
Aile üyelerinde bu hastalığın semptomlarını taşıyan kişilerin derhal muayene edilmesi bu anlamda büyük önem taşımaktadır. Böylece kişinin hayatı minimum düzeyde olumsuz etkilenebilir. Böylelikle kişinin hem ruhsal hem de bedensel sağlığı kolayca kontrol altına alınabilir. Şizofreni hastalığı ciddi bir hastalıktır ve sürekli tedavi gerektirmektedir. Eğer çok sık tekrarlarsa, tedavi edilmezse ve kronik nitelik kazanırsa beyinde geri dönüşümü imkansız kalıcı değişikliklere sebep olmaktadır. Tedavisinin olmadığı yüz yıl önceki dönemde bu hastalığın adı erken bunama idi. Şizofrenide erken teşhis ve tedavi çok önemlidir. Aynı zamanda profesyonel destek olmadan oldukça kötü sonuçlara sebep olmaktadır. Bu nedenle doktor kontrolü ve takibi çerçevesinde tedavi sürecini ilerletmek büyük önem taşımaktadır.
Ankara Şizofreni Tedavisi
Şizofreni ve benzeri psikotik bozukluk hastaları mutlaka psikiyatri uzmanı tarafından muayene edilmesi gereken hastalıklardan olup sürekli kontrol gerektirir. Şizofreni tedavisi Ankara’da Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Cemil Çelik muayenehanesinde yapılmaktadır. İlgili videoyu buradan izleyebilirsiniz. https://youtu.be/W03OznrLWmU
Şizofrenide ilaç tedavisinin yanında psikoterapi, psikoeğitim ve aile eğitimi de çok önemlidir. Şizofreni tedavisi Ankara Psikiyatri Merkezi olarak Psikiyatrist Doç. Dr. Cemil Çelik’in muayenehanesinde uygulanmaktadır.
Doç.Dr. Cemil Çelik’in diğer makalelerine buradan ulaşabilirsiniz https://www.cemilcelik.com.tr/makaleler/