Şema Terapi son dönemde en popüler olan terapi yaklaşımıdır. Bu makalede şema terapinin nasıl geliştiği ve güncel haline nasıl evrildiği ile ilgili bilgiler sunulmaktadır.
Şema terapi nasıl oluştu?
Şema terapinin özelliğini anlamak için psikoterapinin tarihine kısa bir göz atmak anlamlı olur. Psikoterapinin ilk türü Sigmund Freud’un geçen yüzyılda önce geliştirdiği psikoanaliz idi. Psikoanaliz tüm “psikodinamik yöntemlerin” atasıdır. Freud hevesli bir araştırmacıydı. Her şeyden önce insanların ruhsal yaşantılarını daha iyi anlamak istiyordu. Özellikle de bilinçaltı süreçleri. Freud’un öncelikli hedefi davranışı değiştirmek değildir. Eskiden ‘derin psikoloji temelli’ diye anılırdı. Dolayısıyla kısa süreli psikodinamik terapiler de vardır. Psikoanaliz, hep yaşamın ilk yıllarında çocukların deneyimlerinin yaşamlarını biçimlendirebileceğini varsaymıştır. Psikoanalizciler danışanlarm şimdiki zamandaki deneyimlerini hissetmeye ve tahmin edilen çocukluk deneyimleri ile bağlantı kurmaya çalışırlar. Buradaki fikir, kişiler önceki deneyimlerinin şimdiyi bilinçsizce nasıl etkilediğini anladıklarında, daha yetişkince davranabilirler.
Şema Terapinin Farklılıkları
Bir bakıma “karşı-hareket” olarak, 1980’’lerin ortalarında, araştırmacılar deneylerle insan davranışlannı bilimsel olarak araştırmaya başladılar. Amaç danışanlarla empati kurmak değil, dışarıdan gözlemlenen davranışlar ve onların nasıl öğrenildiği idi. Hedef yorum yapmaktan daha çok deneylere yönlendirilmiştir. Davranışın dış etkenlerden etkilenmesi davranış terapisini geliştirmiştir. 70’li yılların ortasında düşüncelerin de (Bilişsel) davranışı oldukça etkilediği ortaya çıkmıştır. Böylece Bilişsel Davranışçı Terapi oluşmuştur. Davranışçı terapinin gücü, yeni gelişmelere açık olmasıdır. Tarihi boyunca sağlam bilimsel temeli olan birçok yeni unsuru bünyesine katmıştır. Şema terapi ise bu gelişmeleri bir adım daha ileriye götürmektedir.
İki büyük terapi okulu olan psikoanaliz ve davranışçı terapi, 8o’li yıllarda birbirlerine çok düşmanca durmuşlardır. Her biri en iyi terapi türü olduklarını iddia etmekteydiler. Bunu nesnel bir düzeyde açıklığa kavuşturmak için Federal Almanya Hükümeti devreye girmiştir. Psikoterapi araştırmacısı Klaus Grawe’ye tüm mevcut araştırmaları analiz etme ve sonuçları özetleme görevini vermiştir. Araştırma sonunda iki terapi yönteminin de etkili olduğu kanıtlanabilmiştir. Psikanalitik yönelimli psikodinamik yöntemler zihinsel süreçlerin (açıklama perspektifi) daha iyi anlaşilmasına etki ederken, davranışsal terapötik yaklaşımlar somut bir davranış değişikliği (çözüm perspektifi) gerçekleştirir. Grawe bu iki bakış açısını birleştirmek gibi yararlı bir fikir sunmuştur. Ayrıca iyi bir terapi süreci için terapötik ilişki (ilişki perspektifi) kalitesinin özellikle önemli olduğunu belirtmiştir.
Klaus Grawe ve onun araştırma sonuçlarını bilmeden Jeffrey Young da Birleşik Devletler’de 8o’li yılların sonlarında bazı danışanlarda bilişsel davranışçı terapinin çok yararı olmadığını fark etmiştir. Bunlar özellikle, yalnız belirli semptomları (örn. korku ya da depresyon) olmayan fakat tüm kişilik yapısının olumsuz yaşam deneyiminden etkilendiği danışanlardı. Böylelikle bilişsel davrarıışçı terapiyi şema terapi olarak geliştirmiştir.
Şema terapinin Klaus Grawe’nin teorik düşüncelerinin pratikteki uygulamaları olduğunun farkına varırız. Burada anlatılan şema terapi yaklaşımı, Young’ın modelini, Grawe’nin sonuçlarını ve Rainer Sachse’nin açıklama odaklı terapisini biraraya getirmektedir.
Şema terapide özel olan nedir?
Şema terapi, bütünleyici bir terapidir. Böylece başarılı terapötik etkilere ulaşan bütünleyici bir yaklaşımdır. Tam olarak, önceki bölümde tanımlanan psikodinamik prosedürlerin anlayış-odaklı açıklık perspektif ile Gestalt terapisinden deneyimi aktive edici teknikleri ve davranışçı terapinin düşünce ve pratik yöntemlerini birleştirir. Aynı zamanda danışana güven ve dayanıklılık vermeyi amaçlar. İyi bir terapötik ilişkiye çok önem vermektedir.
Bu bütünleyici yaklaşım, birçok terapistin hoşuna gidiyor ve terapiIerinde de bu teknikleri kullanıyorlar. Bunun için onlara sertifika da verilmektedir. Sertifika eğitiminde “şema terapinin gerçekten içinde olduklarının” kontrol edilebilmesi için terapistlerin bir video göndermesi gerekmektedir. Bununla birlikte, geçişler akıcıdır ve sertifikası olmayan terapistler de şema terapide iyi iş çıkartabilirler. Bu kapsamda ülkemizde şema terapi enstitüsü bulunmaktadır.
Şema terapi yaklaşımının avantajları nelerdir?
Şema terapi, bilişsel davranışçı terapiden geliştirilmiştir. Fakat içinde psikodinamik terapinin önemli unsurları da bulunmaktadır. Bu terapide eski ilişki deneyimlerinin devam eden yaşamı etkileyebileceği düşüncesindedir. Bu arada nörobiyolojik araştırmalardan da bildiğimiz gibi insanın beyin kabuğu (serebral korteks) doğduktan sonra gelişimini tamamlar. Yani bu demek oluyor ki, ünlü Amerikalı beyin araştırmacısı Joseph LeDoux’un da dediği gibi, çocukluk yaşantıları ve deneyimler doğrudan beynin yapısı ile ilgilenir. Son yirmi yılda, işleyen beyni araştırabilecek araştırma teknikleri geliştirilmiştir. Bu, bize şunu göstermiştir: Davranışlarımız daha çok duygularımız tarafından ve daha az düşüncelerimiz tarafından yönetilir. Bununla birlikte psikoanalizin önemli içerikleri kanıtlanmıştır. Nobel ödülü sahibi Eric Kandel bunu şöyle dile getirmiştir:
“Psikoanalizde olabilecek en iyi şey nörobiyolojik araştırmaların görüntüleme yöntemleridir. ” Sonuç olarak Jeffrey Young, duygu etkinleştiren teknikleri davranışçı terapiye dahil edip iyi bir ilişki yapılandırmasına çok önem göstermiştir. Young, buna Yeniden Ebeveynlik (Reparenting) yani sınırlı ebeveyn bakımı adını vermiştir. Ona göre psikoterapinin de iyi ebeveyn ile çocuk arasındaki ilişki kalitesine benzer bir ilişki kalitesinde olması gerekir.
Şema terapi çalışmaları
Şema terapi de Klaus Grawe gibi çocukların belirli temel gereksinimlerinin olduğunu düşünmektedir. Temel gereksinimler karşılanmazsa çocuklar hoş olmayan duygusal bir gerginlik veya strese girer. Bazen sıklıkla ve uzun süreli olur. Bunlar sinir yapısına “kodlanır”. Buna şema adı verilir. Bu gerginliği azaltmak için çocuklar bilinçsiz olarak başa çıkma tepkisi geliştirirler. Bunlar da gergin durumlarda az ya da çok otomatik ve sert şekilde ortaya çıkar. Bununla birlikte, kişilik yapısı kişilik bozukluklarına kadar deforme olmuştur: Kişiler şu an’a kadar en azından bir ölçüde işe yarayan şeyleri yapmaya devam eder.
Etkilenmiş kişiler yaşamları boyunca az ya da çok iyi başa çıkabilirler. Ancak daha fazla gelişim göstermezler. Bu yüzden Young buna içinde takılıp kalınan “Yaşam Tuzağı” demektedir. Ama çoğunlukla insanlar bunun farkında değillerdir çünkü farkı bilmezler. Genellikle danışanlar psikoterapiye bu belirtiler yüzünden gelirler. Terapistiniz ve siz belirti ile ilgili terapinin yeterli olup olmadığına ya da altta yatan kişilik yapısının belirtilerin ortaya çıkışına önemli ölçüde katkıda bulunup bulunmadığına birlikte karar vermelisiniz. İşte o zaman klasik davranışsal terapi yöntemlerinin yanında şema terapi anlamlı duruma gelir.
SONUÇ
Şema terapide önce başa çıkma tepkisi belirlenir. Güvenli terapötik ilişki tarafindan desteklenen danışanlar, daha sonra bu tepkileri geri planda tutabilirler. Bu da olumsuz duygusal şernaları yeniden harekete geçirerek ve çocukluktaki hoş olmayan duygulara maruz bırakarak gerilimi arttırır. Danışanlar bunu tabii ki sadece terapiste gerçekten güvendikleri zaman yaparlar. Başlangıçtaki ilişki yapılandırması çok önemlidir! Terapistin kontrolü altında bu deneyimler iyiye gitmek için kullanılır ve “düzeltici duygusal deneyim oluşur, Böylece bugün eskiye nazaran zor durumlarla, gerçek derinleşmiş deneyim sayesinde daha iyi başa çıkarlar. “Siz şu an sağlıklı yetişkin olarak çocukluğunuzda yapabileceğinizden daha çok şey yapabileceğinizi gerçekten deneyimlediniz.
Şema terapinin yaşam tuzaklarına etkisi
Böylelikle artık eski başa çıkma davranışlarınıza ihtiyacınız kalmadı. Düğümleri çözdünüz ve yaşam kaliteniz arttı. Şimdi eski ‘yaşam tuzaklarından çıktınız.
Kendilerini normalde terapiye zor teslim eden danışanlar da bu tür terapötik ilişkilerde kabullenmiş hisseder ve eskiden kaçındıkları olumsuz duygulara terapi korumasıyla cesaretle izin verirler. Deneyimleri yeniden değerlendirmek gerekir. Şema terapi hem insana çok duyarlı hem de etkili bir terapi türüdür.
Ankara Psikiyatri ve Psikoterapi Merkezimizde ihtiyacı olan danışanlarımızın Şema Terapiye uygunluğu belirlenmekte ve Doç.Dr. Cemil Çelik tarafından terapi süreci yürütülmektedir. Herkesi Ankara Psikiyatri ve Psikoterapi Merkezimize bekleriz.