Kaygı nedir? Kaygı ile ilişkili hastalıklar nelerdir? çok sık karşılaştığımız soruların başında gelmektedir. Ankara Psikiyatri ve Psikoterapi Merkezi olarak bu makalede kaygıyı ele alacağız. Genel olarak günümüzde en sık karşılaşılan psikiyatrik hastalıklar olarak ön plana çıkar. Birçok psikolojik, bedensel, bilişsel ve davranışsal belirti ile karşımıza çıkar.
Kaygı tanım olarak kişinin yaşamış olduğu ve başetmekte zorlanmış olduğu herhangi bir durum karşısında göstermiş olduğu sıkıntı ve endişe halidir. Kaygı her türlü durumda herkeste ortaya çıkabilir. Durum aynı olsa bile ortaya çıkan kaygı ve kaygının şiddeti kişiden kişiye göre değişir. Bu durum birinde kaygı ortaya çıkartırken başka birinde çıkarmaz. Kaygı olayın nitelik ve niceliğine göre ve kişinin başetme becerilerine göre kendiliğinden ortadan kalkar. Bu durum tamamen normal bir süreçtir. Normal kaygı kişinin hayatını kolaylaştırır, başarı ve motivasyon sağlar, kişinin kendini güvende hissetmesini sağlayacak önlemler almasını sağlar.
Önemli olan kaygının patolojik hale gelmesi durumudur. Biz buna anormal kaygı diyoruz. Uyaran olmadan kaygı ortaya çıkması, uyarandan uyumsuz şiddette kaygının hissedilmesi, uyaran ortadan kalkmasına rağmen kaygının azalmaması veya artarak devam etmesi anormal kaygı varlığını gösterir. Aynı zamanda kaygı durumu bedensel belirtilere sebep oluyorsa, kişinin işlevselliğini bozuyorsa, ve kişi bu durumun farkına varıp kendi kendine yardım arayışları içine giriyorsa kaygının yine anormal boyuta ulaştığı fikrine varılır.
Kişi belli bir durumdan ötürü kaygı ve endişeye düşer. Bu durum ise onda bir takım düşüncelerin tekrarlanarak oluşmasına neden olur. Bu oluşum doğrudan o kişinin davranışına da yansır. İşte tüm bunlar genel olarak kaygı ile ilişkili hastalıkların oluşmasına neden olur. Bu hastalıkların hepsi tedavisi mümkün olan hastalıklardır.
Bu hastalıklar hem biyolojik hem psikolojik hem de sosyal faktörlere bağlı ortaya çıkar. Genellikle de günümüzde yaşam çok stresli olduğu için bu hastalıkların oranı gün geçtikce artmaya başlamıştır. Bu gibi durumlarda kişi çoğu zaman kafasına takmayacağı şeyleri bile takar. Yani kişi hiç olmamış şeyleri bile sanki olmuş gibi düşünür. Burada fazla düşünme ve bir şeyi fazla takıntı haline getirme vardır. Özellikle olay çok küçük ve hiç etkisi yoksa bile kişi bu olay büyükmüş gibi davranır. Yani sonu olumlu olsa bile bunu olumsuz olacak şekilde düşünür.
Kaygı İle İlişkili Psikiyatrik Hastalıklar
Kaygı ile ilişkili psikiyatrik hastalıklar günümüzde oldukça yaygın olan ve çoğu kişide çıkması muhtemel olan hastalıkların başında gelmektedir. Kişiler yaşamın çoğu evresinde çocuklukta bile bu hastalıklar ile karşı karşıya kalır. Bu gibi durumlar çevresel faktörler gibi birçok durumun tetiklenmesi ile kolayca ortaya çıkabilmekte ve kişinin gününü çoğunu etkileyecek şekilde takıntı haline gelmesine sebep olmaktadır. Ancak iyi haber; bu hastalıkların tedavisi vardır. İlaç ve psikoterapiler bu tedavilerin başlıcalarıdır. Aynı zamanda erken teşhis ve hastalığın çok ilerlemeden gerekli önlemi almak da çok önemlidir. Bu hastalıklar kişilerin duygu, düşünce, davranış ve psikofizyolojik işlevlerini ciddi derecede etkilemektedir. Özellikle bedensel belirtilerle giden kaygı bozuklukları kişilerde ciddi işlev kaybına sebep olabilmektedir.
Örneğin kişinin masum bir çarpıntı ve kas ağrısını kalp krizi geçiriyorum diye düşünebilir. Dikkatini etkileyerek kişinin dalgın ve unutkan olmasına sebep olabilir. Bunun dışında duygu etkilenmesi kaygıdan evrilerek kızgınlık, öfke ve sinirli davranışlara sebep olabilir. Aynı zamanda kaygısını yatıştırabilmek için alkol vb maddeler kullanımına sebep olarak bağımlılığa yol açabilir. Kişi burada bazı şeyleri hiç olmadığı kadar aklına takmıştır ve ancak alkol ile rahatlayacağını düşünebilmektedir. Küçük bir durum sanki çok büyükmüş gibi algılanıp herşeyin daha kötüye gideceği düşünülebilir. Kötü bir durum olmasa bile sürekli kötü birşey olacakmış gibi hissedilebilir. Yani olmayan şeyleri bile olmuş gibi düşünmeye başlar. Bu durum ise doğrudan davranışa yansır.
Kaygı Bozukluklarının Gelişimi
Kaygı diğer tanımlama ile endişe hali, yaşadığımız herhangi bir olay sonucu tecrübe ettiğimiz sıkıntı, gerilim, bunaltı durumudur. Hafif kaygı hayatın içinde olmazsa olmaz en temel duygularımızdan biridir. Birçok kişi günlük hayatta farklı konularla ilgili kaygı duyuyoruz. Trafik, sınavlar, iş stresi, maddi sorunları, sağlık sorunları, çocuklar ve marital sorunlar birçok insanı kaygılandırıyor. Her kaygı durumunun kaygı bozukluğuna dönüşme riski bulunmamaktadır. Kaygının ana başlatıcıları arasında genetik yatkınlıklar, çevresel stres faktörleri, diğer hastalıklara bağlı komplikasyonlar ve beyin kimyasındaki düzensizlikler gelmektedir. Her hastalık gibi kaygı bozuklukları da bir takım evrelerden geçer ve patolojik hale gelir. Patolojik hale gelmesi ve kişinin işlevselliğini bozması durumunda bozukluk tanımlaması yapılır.
Kaygı bozukluğu toplumda insanların yaşamlarının bir döneminde her 100 kişinin 30’unda görülebilir. Kadın/erkek oranı kadınlar lehine 2-3 kat fazladır. Hastaların bir kısmı çocukluk ve erişkinliğe geçiş döneminde başlamaktadır. Günlük yaşamda çok sık karşılaştığımız stresler, kaygı gelişiminde önemli rol oynar. Kaygı, evham, endişe, korku Adrenalin ve Kortizol gibi stres hormonlarının salgılanmasına yol açar. Böylelikle kalbimiz daha hızlı çarpar, tansiyonumuz yükselir, titreme, bunaltı, terleme, nefes alamama hissi, boğuluyormuş gibi hissetme vb yakınmalara sebep olur. Adrenalin ve kortizol gereğinden çok ve/veya uzun süreli salgılandığında damarlarımızın iç duvarı dahil bütün sistemlerimizi etkileyip uzun vadede kronik hastalıkların oluşmasına yol açabilir.
Farklı makalelere ulaşmak için bağlantıya tıklayabilirsiniz.
Kaygı Bozuklukları (Anksiyete) Belirtileri Nelerdir?
Kaygı bozuklukları başta kardiyovasküler sistem olmak üzere bütün sistemlerimizi tutan belirtiler verebilirler. O yüzden çoğu kişi ilk olarak sanki fiziksel, bedensel bir hastalığı varmış gibi hissedebilir. Çoğu kaygı bozukluğu hastasının ilk müracaat ettiği yerler psikiyatri dışı polikliniklerdir. Başlıca belirtiler şunlardır;
1. Sürekli gerginlik, mutsuzluk ve huzursuz hissi
2. Kişi gün içinde yoğun terleme hissedebilir
3. Devamlı olumsuz düşünce durumu
4. Özellikle yaptığı işi etkileyecek şekilde dikkat, konsantrasyon ve odaklanma sorunu yaşanması
5. Uykuya dalmakta, sürdürmekte sorun, sık sık uyanma
6. Başta kalp olmak üzere, mide bağırsak vb organlarda meydana gelen sorunlar( hazımsızlık, kabızlık vs)
7. Genellikle ellerde olmak üzere vücudun genelinde ortaya çıkan titreme, yerinde duramama vb belirtiler
Kaygı Bozuklukları (Anksiyete) Nelerdir?
Kaygı bozukluğu tanısı konulması için belli kriterler vardır. Bu kriterler arasında her kaygı bozukluğuna spesifik belirtilerin belli sayıda olması gerekir. Sonrasında bu durumun günlük hayatı etkilemesi, sıkıntıya sebep olması ve başedememesi, alkol, madde, ilaç vb kullanımına bağlı olmaması ve belli bir süreden uzun sürmesi gerekmektedir.
Kaygı bozukluğu çeşitlerini aşağıdaki gibi sıralayabiliriz;
- Yaygın Anksiyete Bozukluğu,
2. Obsesif Kompulsif Spektrum Bozuklukları
3. Akut Stres Bozukluğu ve Travma Sonrası Stres Bozukluğu
4. Fobik Bozukluklar
5. Sosyal Anksiyete Bozukluğu,
6. Panik Bozukluk,
7. Seçici Konuşmama Bozukluğu
8. Ayrılık Anksiyetesi Bozukluğu,
9. Herhangibir Sağlık Sorununa Bağlı Kaygı Bozukluğu,
Unutulmasın ki birçok çeşidi olan kaygı bozukluklarının hangi çeşidine sahip olduğunun öğrenilmesi tedavi ve terapi süreci için çok önemli bir durumdur. Kaygı bozuklukları yaşamınızı olumsuz etkilemeye başladıysa mutlaka psikiyatri uzmanından destek almanız önerilir ve ilk adım çok önemlidir. Ankara Psikiyatri ve Psikoterapi Merkezi olarak bu ilk adımı atmanız durumunda her zaman için yanınızdayız.